Müsteşar Nedir ve Görevleri Nelerdir?
Müsteşar, bakanlıklarda bakandan sonra gelen en üst düzey yöneticidir. Müsteşarın temel görevi, bakanlık politikalarını belirlemek, bu politikaların uygulanmasını denetlemek ve bakanlık faaliyetlerinin koordinasyonunu sağlamaktır. Müsteşarlar, aynı zamanda bakana danışmanlık yapar ve bakanın bulunmadığı durumlarda bakanlık işlerini yürütürler. Arapça kökenli olan “müsteşar” kelimesi, “kendisinden bilgi alınan, danışılan kişi” anlamına gelir.
Türkiye’de Müsteşarlık Makamının Tarihi
Osmanlı Devleti döneminden itibaren kamu yönetiminde etkili bir pozisyon olan müsteşarlık, Cumhuriyet döneminde de bakanlıkların önemli bir yapı taşı olmuştur. Müsteşarlar, bir bakanlığın yönetim ve icraat alanındaki temel karar alıcılarından biri olmuştur.
2018 Düzenlemesi ile Müsteşarlık Makamının Kaldırılması
9 Temmuz 2018 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Türkiye’de müsteşarlık makamı kaldırılmıştır. Bu değişiklikle birlikte bakanlıkların en üst düzey bürokratları olarak “bakan yardımcıları” atanmıştır. Bu düzenleme, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş kapsamında yapılmış ve kamu yönetiminde yeni bir yapılanma hedeflenmiştir.
Müsteşar ile Bakan Yardımcısı Arasındaki Farklar
Müsteşar, kamu bürokrasisi içinde profesyonel bir yöneticiyken, bakan yardımcıları genellikle siyasi atamalarla göreve getirilmektedir. Bakan yardımcıları, doğrudan bakanın yardımcısı olarak çalışır ve daha geniş yetkilere sahiptir.
Müsteşarlık Makamının Kaldırılmasının Sonuçları
Müsteşarlık makamının kaldırılması, kamu yönetiminde yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendirilmektedir. Bu değişiklik, kamu yönetiminin daha etkin bir şekilde çalışması ve karar alma süreçlerinin hızlandırılması amacıyla yapılmıştır. Ancak, bu düzenlemenin avantajları ve dezavantajları kamuoyunda tartışılmaya devam etmektedir.
Sonuç
Müsteşar, Türkiye’nin kamu yönetimi tarihindeki önemli bir makamdır. Ancak 2018 yılında yapılan düzenleme ile bu pozisyon tarihe karışmış ve yerini bakan yardımcılarına bırakmıştır. Bu değişiklik, Türkiye’nin yeni yönetim sistemine uyum sürecinin bir parçası olarak değerlendirilmelidir.